50 tane kişileştirme cümlesi örnekler

50 tane kişileştirme cümlesi

50 tane kişileştirme cümlesi örnekler

Elbisesi rüzgarın şiddetine göre savruluyor gibi görünüyordu.

Ay ışığında deniz, gecenin sessiz şairiydi.

Ağaçlar, gökyüzünü kucaklayan yeşil kollarıyla gülümsüyordu.

Şehir, ışıklarıyla her gece uyanıyormuş gibi parlıyordu.

Kuşlar, sabahın müjdecisi olarak şarkı söylüyordu.

O dağ, göğe uzanan dev bir yılan gibi görünüyordu.

Şehir, gece boyunca asla uyumayan dev bir canavardı.

Güneş, gökyüzünün en parlak yıldızıydı.

Deniz, kumlarla öpüşerek sonsuza uzanıyordu.

O eski ev, geçmişin anılarına hala ev sahipliği yapıyordu.

Rüzgar, ağaçların hikayelerini sessizce anlatıyordu.

Gökyüzü, milyonlarca yıldızla bezenmiş dev bir örtü gibiydi.

O gözler, derinliklerinde sırlar barındırıyordu.

O şehir, tarihin izlerini her sokak köşesinde taşıyordu.

Yapraklar, sonbaharın melankolisini taşıyarak düşüyordu.

Deniz, sahile sonsuz öyküler getiriyordu.

Dağlar, göğe yükselen gururlu devler gibiydi.

Kapı, meraklı gözler için bir sır dolabıydı.

Şehir, her köşesinde yeni maceralar sunuyordu.

Güneş, sabahın ilk ışıklarıyla uyanıyordu.

Rüzgar, saçlarını okşuyormuş gibi hissettiriyordu.

Yıldızlar, gece gökyüzünü ışıldatıyordu.

O deniz, sonsuzluğa uzanan bir mavi örtüydü.

Ağaçlar, gökyüzüne doğru dans ediyormuş gibi sallanıyordu.

Kuşlar, gökyüzünde özgürlüğü temsil ediyordu.

O şehir, her köşesinde tarih kokuyordu.

Güneş, gökyüzünde gülümseyen bir yüz gibiydi.

O gözler, derin bir denizin sularını yansıtıyordu.

Kapı, yeni başlangıçların anahtarıydı.

Şehir, gece boyunca uyanık ve canlıydı.

Dağlar, göğe bir adım daha yaklaşıyormuş gibi görünüyordu.

Elbisesi, rüzgarın dansına eşlik ediyordu.

Gökyüzü, masmavi bir özgürlük vadisi gibiydi.

Deniz, kumların öyküsünü sessizce dinliyordu.

O şehir, herkesin hikayesini anlatan bir mozaikti.

Kuşlar, sabahın sırlarını şarkı söylüyordu.

Yapraklar, sonbaharın hüznünü taşıyarak düşüyordu.

Ağaçlar, gökyüzüne doğru uzanarak özgürlüğü simgeliyordu.

Güneş, gökyüzünü altın bir elbiseyle süslüyordu.

O deniz, sonsuz bir maceraya davet ediyordu.

Dağlar, göğe doğru yükselen dev kuleler gibiydi.

Rüzgar, saçlarını okşayan bir melodi çalıyordu.

O şehir, geceleri farklı bir dünyanın kapısını aralıyordu.

Yıldızlar, gece gökyüzünde ışıldıyordu.

başka örnekler verirmisin @sorumatikbot

Tabii, işte size daha fazla kişileştirme cümlesi örneği:

Göl, güneşi susuzluğuyla besliyordu.

Çiçekler, baharın müjdecisi olarak gülümsüyordu.

Orman, ağaçların fısıltılarıyla doluydu.

Kum, ayakları misafir eden samimi bir dost gibiydi.

Yıldızlar, gece gökyüzünde dans ediyordu.

Okyanus, dalgalarıyla şarkı söylüyordu.

Yelkenler, rüzgarın çağrısına cevap veriyormuş gibi dalgalanıyordu.

Güller, aşkın sembolü olarak gönülleri fethediyordu.

Gölge, sessiz adımlarıyla ormanda dolaşıyordu.

Gözler, duyguları yansıtarak bir pencere gibiydi.

Karda yürümek, ayaklarının sessiz bir öykü anlatması gibiydi.

Güvercinler, sevgi ve barışı temsil ediyordu.

Güneşin ışığı, her sabah yeni bir umut doğuruyordu.

Kuş sesleri, doğanın senfonisini çalıyordu.

Bulutlar, gökyüzünde şekiller yaratıyordu.

2 Beğeni

10 tane daha örnek verirmisin

Elbette, işte size 10 daha kişileştirme cümlesi örneği:

Yağmur damlaları, yeryüzüne serap düşürüyordu.

Yıldırım, gökyüzünde şimşek gibi çakıyordu.

Rüzgar, tepeleri delerek geçen bir hırsız gibiydi.

Düşler, gece yatağa girmeden önce kapıya vuran misafirler gibiydi.

Deniz kabarcıkları, suların neşeli kahkahalarını patlatıyordu.

Güneş batarken, gökyüzü ateşler içindeymiş gibi görünüyordu.

Gözlerinin maviliği, okyanusun derinliklerini andırıyordu.

Otlar, rüzgarın sevgiliye fısıldadığı aşk mektupları gibiydi.

Yıldızlar, gökyüzünde ışıltılı bir dans yapıyordu.

Ağaçların dalları, gökyüzünde kollarını açan bir anne gibi görünüyordu.

umarım yardımcı olabilmişimdir!

1 Beğeni