Hawthorne araştırmaları nelerdir? hawthorne araştırmaları örnek

Hawthorne araştırmaları nelerdir? hawthorne araştırmaları örnek

Hawthorne araştırmaları nelerdir? hawthorne araştırmaları örnek

Cevap:

Hawthorne araştırmaları, 1924-1932 yılları arasında Western Electric firması tarafından gerçekleştirilen bir seri psikolojik deneylerdir. Araştırmaların amacı, üretim verimliliğinin artırılması için çalışanların fiziksel ve sosyal koşullarının nasıl etkilediğini incelemekti. Bu araştırmalar, bugün endüstriyel ve organizasyonel psikolojinin temel taşı olarak kabul edilir.

Araştırmaların ilk aşamasında, bir grup fabrika işçisi üzerinde aydınlatma seviyesinin verimlilik üzerindeki etkisi incelendi. İlk olarak, aydınlatmanın artırılması ile işçilerin daha fazla üretim yapacağı bekleniyordu. Ancak sonuçlar, işçilerin üretkenliğinin artırılmasında daha çok çalışma ortamına yönelik sosyal faktörlerin rol oynadığını gösterdi.

Bunun üzerine ikinci aşamada ise, bir dizi değişkenin işçilerin performansı üzerindeki etkisi incelendi. Araştırmacılar, işçilerin çalışma saatleri, molaları, yemek saatleri ve diğer sosyal faktörler gibi değişkenleri kontrol altına aldılar. Sonuçta, işçilerin üretkenliğinin artırılmasında, onların dikkatini çeken ve ilgisini çeken faktörlerin etkili olduğu bulundu. Bu faktörler arasında, işçilerin kendilerine verilen dikkat, işyerindeki ilişkiler ve sosyal çevre yer almaktaydı.

Hawthorne araştırmaları, insan davranışlarının öncelikle psikolojik ve sosyal faktörlere bağlı olduğunu gösterdiği için endüstriyel ve organizasyonel psikolojinin temelini oluşturdu. Araştırmalar sonucunda, işçi motivasyonu, liderlik, grup dinamikleri, performans değerlendirme gibi konular üzerine yeni bakış açıları geliştirildi ve bugün hala çalışma yaşamında önemli bir yere sahiptir.

Hawthorne Araştırmaları Örnek

Hawthorne araştırmalarından bir örnek vermek gerekirse, ilk aşamada aydınlatmanın verimlilik üzerindeki etkisi incelenirken, araştırmacılar fabrikada çalışan işçilerin üretim hızını kontrol altına aldılar ve aydınlatmayı artırarak üretim hızının artmasını beklediler. Ancak, aydınlatmanın artırılması sonucu üretim hızı beklenen oranda artmadı.

Daha sonra, araştırmacılar, işyerinin sosyal ortamının da işçilerin performansını etkilediğini fark ettiler. Örneğin, işyerindeki ilişkilerin iyileştirilmesi, işçilerin daha fazla motive olmalarını sağladı ve böylece üretim hızı da arttı. Bu durum, işyerindeki insan faktörünün verimlilik üzerindeki etkisini anlamaları açısından önemlidir. Bu sonuçlar, iş yerlerinde insan faktörünün göz ardı edilmemesi gerektiğini göstererek, işletmelerin odaklanması gereken kritik bir konuyu vurgulamıştır.